Genellikle kalsiyum kaynağı olarak bilinen yoğurt aynı zamanda fosfor ve flor minerallerinin; B2 ve B12 vitaminlerinin de kaynağı. Doyurucu bir besin olan yoğurt birçok hastalığın önlenmesinde de etkili.

Yoğurt, içindeki fosfor minerali sayesinde hücre yenilenmesini sağlarken, kalsiyum minerali ile de çocuklarda diş ve kemik sağlığına yardımcı oluyor, yetişkinlerde ise osteoporoz (kemik erimesi) riskini azaltıyor.

Zengin protein kaynağı olmasından dolayı dokuların gelişmesi ve onarılmasında etkili olan, yıpranan kasların onarılmasında ve kas artışında görev alan yoğurdun bütün bu etkilerinden yararlanmak için evde yapılması çok önemli.

“Her gün 1 kase tüketilen yoğurdun, büyük tansiyonunun normal değerlere düşmesinde etkili olduğu görülmüştür” diyen Diyetisyen Şengel, şöyle devam etti:

“Yoğurdun bir diğer faydası ise; bağışıklık sistemini desteklemesi ve enfeksiyon görülme riskini azaltmasıdır. Yoğurt aynı zamanda bağırsak sağlığı için de faydalıdır. Bu durumda etkili olan en önemli unsur ise prebiyotik ve probiyotik açısından zengin olmasıdır.

Proteinden, vitamin ve minerallerden zengin olan süt ve süt ürünlerini, yetişkinler günde 2-3 porsiyon; çocuklar, gençler, menopoz sonrası kadınlar, gebe ve emziklilik dönemindeki kadınlar günde 3-4 porsiyon tüketmelidir.”

Marketlerde satılan hazır yoğurtlarda jelatin, milamin, selüloz ve süt tozu gibi gıda katkı maddeleri bulunabildiğini söyleyen Diyetisyen Şengel’in hazır yoğurtlarla ilgili değerlendirmesi ise şu şekilde:

“Yoğurdun kıvamını arttırarak daha az süt kullanılmasında etkili olan bu maddelerin insan vücuduna uzun vadedeki etkileri henüz net değildir. Özellikle meyveli yoğurtlarda bulunan E102, E104, E110, E122, E124, E129, E211 gibi gıda boyalarının ilerleyen zamanlarda sağlığa zararlarını biliyoruz. Ev yoğurtlarında bulunan glutatyon maddesi ise; yoğurdun rafta çabuk ekşimesi, uzun süre dayanamaması gibi nedenlerden çoğu hazır yoğurtların içeriğinden çıkartılmıştır. Glutatyonun tüm organ ve dokuları zararlı etkilerden koruma özelliği sayesinde kansere karşı da koruyucudur. Bu yüzden satın alınan yoğurtlar, etiketleri okunarak alınmalıdır.

Yoğurdun faydalarından daha iyi yararlanmak için katkı maddesinden uzak evde yapılan doğal yoğurtların tüketilmesi gerekir. Evde yapılan yoğurtlar probiyotik açısından daha zengindir. Besin emiliminde görevli villusların da yapısını koruyarak bağırsak hareketlerinin düzenlenmesinde etkili olurlar. Kabızlık, iştah, hazımsızlık gibi şikayetlerin giderilmesinde etkilidirler. Evde hazırlanan yoğurt içerik açısından daha zengin ve hijyenik olur.”

• Satın alınan sütün sağlıklı ve hijyenik olması gerekir. Süt mikroorganizmaların kolaylıkla çoğalabileceği bir ortamdır. Bu yüzden tüketilecek sütün güvenilir yerden alınmasına ve taze olmasına dikkat edilmelidir.

• Kullanılacak sütün iyi kaynatılması gerekir. Kaynatılmayan sütten tüberküloz ve brusellozis gibi hastalıklar bulaşabilir. Süt kaynatılırken fokurdamaya başladığı zaman altı kısılıp 5-8 dakika daha kaynatılmalıdır. Uzun süre kaynatılan sütte vitamin ve mineral kaybı görülebilir.

 

kaynak:ntv.com.tr