Güniz Sokak No:22/3 06700 Kavaklıdere, Ankara, TÜRKİYE
Sipariş Hattı +90 (312) 467-1780

Gıdalarda doğal olarak bulunan ve beslenme yoluyla alınan antioksidanların gerek insan hastalıklarının
tedavisinde kullanımı ve gerekse hastalıklardan korunmadaki rolleri son yıllarda üzerinde önemle durulan konulardandır.

Günümüzde ideale yakın bir model olarak değerlendirilen Akdeniz beslenme modelinin temel özelliklerini günlük beslenmede katı yağ ve kırmızı et tüketiminin düşük, süt ve süt ürünleri ile tahıl, kuru baklagil, sebze ve meyve tüketiminin yüksek olması ve görünürde tüketilen yağ olarak da zeytinyağı kullanılması oluşturmaktadır. Akdeniz diyetinin insan sağlığına olan yararlı etkilerinin, diyet içinde önemli bir yere sahip olan ve fenolik bileşenlerce zengin olan sızma zeytinyağından kaynaklandığı düşünülmektedir.

Geleneksel Akdeniz beslenme modeli olarak bilinen ve sağlıklı uzun bir yaşamla özdeşleştirilmiş bu modelin anahtar elementini oluşturan zeytin ve zeytinyağı, sağlıklı bileşenleri içermekte ve insan sağlığı üzerinde önemli olumlu etkiler arz etmektedir.

Antioksidan içeriği yüksek olan natürel sızma zeytinyağı, tarihsel gelişimi sürecinde yalnızca gıda olarak tüketilmemiş aynı zamanda değişik hastalık etmenlerinin tedavisinde tedavi edici olarak vücut dışından sürülerek de kullanılmıştır. Natürel sızma zeytinyağı, bugün de aynı özellikleri nedeniyle kullanımına devam edilen çok değerli bir ürün niteliğindedir. Hem gıda hem ilaç olarak kullanılan natürel zeytinyağının sağlıklı beslenme üzerine olan olumlu etkisi ise bu yağın tekli doymamış yağ asidinin (oleik asit) yüksek ve antioksidanlarca, özellikle de E-vitamini ve fenolik bileşenler bakımından zengin olmasından kaynaklanmaktadır.

Zeytin ve zeytinyağı içerdiği ve genelde sebze ve meyvelerde yoğun olarak bulunan fenolik bileşikler sayesinde oksidasyonu engelleyerek serbest radikallerin oluşumunu durdurmaktadır. Özellikle, oleuropeinin, düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL)’in oksidasyonunu önlemesi ve hipoglisemik ve kolesterolemik etkileri ile sağlık açısından önem taşıdığı belirtilmektedir.

hakiki-zeytinyagi-266x200

· Zeytin ve zeytinyağında bulunan ve üç temel yağ asidinden biri olan linoleik asid özellikle sinir hücrelerinin gelişmesinde rol oynamaktadır.

· Zeytinin yağında yaklaşık %80 oranında bulunan oleik asid anne sütündeki en önemli yağ asidi olup; doğumdan hemen sonra bebeğin sinir dokularının gelişimini sağlamaktadır. İnek sütüne zeytinyağı takviyesi ile anne sütüne yakın bir takviye oluşturulabilir.

· Zeytin meyvesi görme fonksiyonunda önemli olan vitamin A (retinol), doğurganlıkta, yaşlanmayı geciktirmede rol oynayan ve hücre yenileyici olan vitamin E (tokoferol), kanın pıhtılaşmasında rol oynayan K ve raşitizmi önleyen vitamin D (kolekalsiferol)’yi içermektedir.

· Kan hücrelerinin kümeleşmesinde (agregasyonunda) rol oynayan faktörlere karşı etki göstererek, kan damarlarındaki pıhtı riskini azaltmaktadır.

· Sindirim sistemini düzenleyerek toksik maddelerin atımını sağlayıcıdır.

· Mide asitliğini azaltarak gastrit ve gastroduodenal ülserlere karşı koruyucu özelliği olduğu belirlenmiştir.

· Çocuklarda kemik ve diş gelişimini arttırdığı ve yaşlılarda ise kemik erimesini (osteoperoz) azalttığı rapor edilmektedir.

· Kanser oluşturan risk faktörlerinin oluşumunu engellediği, ve radyoaktiviteye karşı vücudu koruduğu belirtilmektedir.

 

Doç. Dr. Özlem TOKUŞOĞLU – Özel Meyve: Zeytin (Kimyası, Kalite ve Teknolojisi)