Güniz Sokak No:22/3 06700 Kavaklıdere, Ankara, TÜRKİYE
Sipariş Hattı +90 (312) 467-1780

Yarım kilo bal için 17 bin arı 10 milyon çiçeği ziyaret ediyor. Bu değerli besin, mucizevi üretilişinin yanı sıra vücutta da harikalar yaratıyor.

ÇALIŞKAN ARILAR

Arılar 20 milyon yıldır bal üretiyor. Nektar yani çiçeklerden toplanan şeker, su ve bazı başka eser miktardaki maddeleri içerir. Arılar balı kovanlara keselerinde taşırlar. Bal, nektar olarak bilinen kolay bozulan ince tatlı sıvının, arıların vücutlarından salgıladıkları bir takım enzimlerle işlenmesi sonucu, dayanıklı, yoğun ve yüksek besin değeri içeren bir gıda maddesine dönüştürülmesiyle elde edilir.

Nasıl oluşur? 

450 gr. bal elde etmek için 17 bin arı, ortalama 10 milyon çiçeği ziyaret etmek durumunda kalır. Market raflarındaki 1 kg. bal için arı kolonisi 8 kg. bal üretmek ve dünyanın çevresini altı kez dolaşacak kadar uçmak zorundadır. Arıların performansı gerçekten şaşırtıcıdır. Uçan bir arının yakıt ihtiyacı kilometre başına yarım gram baldır ya da başka bir deyişle üç milyon kilometre için 1 litre baldır. Arının bal kesesini bir kez nektarla doldurabilmesi için, büyük çiçeklerde 27-45 dakika çalışması gerekir. Küçük çiçeklerde bu süre 106-150 dakikaya kadar uzayabilir.

bal-arisi

Çiçek ve çam farkı

Türkiye’de ekonomik değere sahip salgı balı, çam balıdır. Çam balı, sadece Muğla’nın Marmaris yöresinde üretilmektedir. Çünkü çam pamuklu koşnili böceği (Marchalina Hellenica) sadece Muğla yöresinde yaşayabiliyor. En önemli özelliği, kıvamı bozulmadan veya donmadan yıllarca saklanabilmesidir. Rengi çiçek ballarından daha koyudur ve çok daha geç kristalleşir. Hatta bazı durumlarda bu balların yıllarca kristalleşmediği görülür. Çam balı, kristalleşmeye dayanıklılığı ve kristalleşmeyi önleyici özelliğiyle tıpta ve gıda sektöründe çeşitli ürünlerde (örneğin dondurmalarda) doğal katkı maddesi olarak kullanılır. Çam ballarının glikoz ve früktoz içeriği çiçek ballarına göre daha düşüktür. Daha az tatlıdır ve boğazda yakıcı bir his bırakmaz. Daha fazla miktarda enzim, aminoasit ve mineral içerir. Çok miktarda hif ve spor içerir, bu hifler özellikle Türkiye ile Yunanistan’ın dışında hiçbir ülkenin orman balında bulunmayan özelliktedir.

Kristalleşen balı tüketmek 

Bu durum, tüketiciler tarafından “Bala şeker şurubu katılmış” şeklinde yorumlanır. Ancak bu inanış, gerçeğin tam aksidir. Şeker şurubu ilave edilmiş bal, çok uzun süre kristalleşmezken, saf ve doğal ballar özellikle soğukta muhafaza edildiğinde kristalleşebilmektedir. Bu doğal  olup, balın tüketilmesini önlemez. Ayrıca benmari usulü ısıtmayla  (sıcak su dolu bir kabın içinde ısıtmak) kristaller çözdürülüp tüketilebilir. Kristalleşme, yapılmış bir hilenin göstergesi değildir. Kristalleşmenin başlıca sebepleri şunlardır: balın oluşmasında yararlanılan çiçek- lerin türü, kovandan alımın geç veya erken olması, eski peteklerin kullanılması, hava kabarcıkları, polen ve diğer partiküllerin miktarı, balın depolandığı yerin nem ve sıcaklığıyla ambalaj kaplarının çeşididir.

FAYDALARI

-Sağlık açısından faydaları 1930’larda bilimsel olarak kanıtlanmıştır.
-Balın anti-mikrobiyal ve anti-fungal etkisi sayesinde yaraları dezenfekte ettiği, bakteri ve mantar gelişimini önlediği biliniyor.
-Bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği, yara ve iltihapların iyileşmesine yardımcı olduğu kanıtlandı.
-İçeriğindeki tokoferol, askorbikasit, flavonoidler ve diğer fenolik maddeler,           anti-oksidatif etkiye sahiptir.
-Araştırmalarda gastrit ve mide ülserinin nedeni olan ‘helicobacter pylori’nin gelişmesini önlediği, mideyi kaplayarak spazmları rahatlattığı, kolit çözücü ve gastrointestinal sistem üzerinde düzenleyici etki gösterdiği belirtilmiştir.
-Kozmetik ürünlerin içeriğine de girmiştir.
-Koyu renk ballar, açık renkli ballara göre daha fazla miktarda mineral içerir.
-Kansızlık sorunu olanların bu tip balları (çam, kestane, püren) tüketmeleri önerilmektedir. Düzenli tüketiminin hemoglobin düzeyini yükselttiği çeşitli çalışmalarla belirlenmiştir.
milliyet.com.tr